Işi̇d'In Dini Ne ?

Erdemitlee

Global Mod
Global Mod
IŞİD’in Dini Nedir?

IŞİD, yani Irak ve Şam İslam Devleti, günümüzde terörle özdeşleşmiş bir grup olarak bilinse de, ideolojik ve dini kökenleri oldukça tartışmalıdır. Bu terör örgütü, 2000'li yılların başlarından itibaren kendini daha açık bir şekilde ifade etmeye ve bölgesel çapta güç kazanmaya başlamıştır. IŞİD’in dini inançları, Sünni İslam'ın aşırı bir yorumuna dayanmaktadır. Ancak, bu grup, çoğu Müslüman tarafından İslam’ın gerçek öğretilerinden sapmış bir örgüt olarak görülmektedir.

IŞİD ve Sünni İslam

IŞİD, temelde Sünni Müslümanlıkla bağlantılı bir grup olarak ortaya çıkmıştır. Ancak, bu grubun Sünni İslam’a olan bağlılığı oldukça radikal bir şekilde şekillenmiştir. IŞİD, "Vahhabizm" ve "Selefizm" akımlarından beslenen bir anlayışa sahiptir. Selefi hareketi, İslam'ın ilk nesline, yani sahabe dönemine sadık kalmayı savunan bir düşünce okuludur. Bu anlayışa göre, İslam’ın gerçek pratiği, sadece ilk dönem Müslümanları tarafından benimsenmiş olan uygulamalara dayanmalıdır. Bu radikal yorum, IŞİD’in din anlayışını şekillendiren temel faktördür.

IŞİD, İslam’ın ilk yıllarına geri dönmeyi ve İslam toplumunu o dönemdeki gibi bir yönetim biçimine kavuşturmayı hedeflemektedir. Bu amaçla, Şii Müslümanları, Hristiyanları ve diğer dini azınlıkları hedef alarak şiddetli bir politika izlemiştir. IŞİD’in bu yaklaşımı, İslam’ın barışçıl öğretilerini görmezden gelir ve dini şiddet ile nefreti teşvik eder.

IŞİD’in İdeolojisi ve Şiddet

IŞİD’in dini ideolojisi, Sünni İslam’ın katı bir yorumu olarak görülse de, bu grubun uygulamaları, dünya çapında geniş çaplı eleştirilerle karşılaşmaktadır. IŞİD, İslam’ın “dört halife dönemi”ne geri dönmeyi ve toplumu bu dönemin temel kurallarına göre yönetmeyi hedeflemektedir. Ancak, bu ideoloji sadece dini değil, aynı zamanda siyasi bir boyut da taşır. IŞİD, İslam dünyasında bir halifelik kurmayı ve tüm Müslümanları bir araya getirerek tek bir devlet çatısı altında toplamayı amaçlamaktadır.

IŞİD’in dini şiddeti, İslam’ın barışçıl öğretilerine tamamen zıttır. Grup, dini gerekçelerle işlediği şiddetli eylemler, infazlar, kölelik ve soykırım gibi uygulamalarla tarihe geçmiştir. Bu tür eylemler, İslam’ın temel ilkelerine aykırı olduğu için geniş çapta eleştirilmiş ve birçok İslam alimi, IŞİD’i “kafir” olarak nitelendirmiştir.

IŞİD’in İslam’a Aykırı Yorumları

IŞİD’in dini görüşleri, özellikle İslam’ın temel ilkeleriyle bağdaşmadığı için, geniş bir eleştiri dalgasıyla karşılaşmaktadır. İslam, barışçıl bir din olarak tanınırken, IŞİD’in uygulamaları savaş, şiddet ve nefrete dayalıdır. İslam’ın temel öğretileri, insan haklarına, hoşgörüye ve adalete büyük önem verir. Bununla birlikte, IŞİD, toplumsal cinsiyet eşitliği, dini özgürlükler ve insan hakları gibi kavramları göz ardı ederek sadece kendi ideolojisini dayatmaya çalışmaktadır.

Özellikle IŞİD’in uyguladığı şeriat yasaları, birçok İslam hukukçusu tarafından İslam’a aykırı olarak kabul edilmiştir. IŞİD’in şeriat yorumları, toplumdaki bireylere ağır cezalar ve kısıtlamalar getirmekte, kadınların haklarını ciddi şekilde kısıtlamaktadır. Bu nedenle, birçok Müslüman, IŞİD’in dinin gerçek öğretilerine tamamen karşıt bir anlayışa sahip olduğunu düşünmektedir.

IŞİD’in Dini Anlayışındaki Sapmalar

IŞİD’in dini anlayışı, İslam’ın geleneksel yorumlarının çok dışında kalmaktadır. Grup, özellikle takva ve İslam ahlakına dair geleneksel öğretileri reddederek, kendi sert ve aşırı yorumlarını benimsemiştir. Bu durum, hem İslam dünyasında hem de dünya genelinde büyük bir tepki ile karşılanmıştır.

Birçok İslam alimi, IŞİD’in şiddet ve aşırılık içeren eylemlerini kesinlikle onaylamamaktadır. İslam, terörizme ve şiddete karşı güçlü bir duruş sergileyen bir dindir ve IŞİD’in eylemleri, İslam’ın ruhuna tamamen ters düşmektedir. Örgüt, kendi ideolojisini halk arasında benimsetmeye çalışırken, diğer inanç ve mezheplerle barış içinde yaşama ilkesine karşı bir tavır sergilemiştir.

IŞİD’in Şii ve Diğer Mezheplere Yönelik Dini Düşmanlığı

IŞİD’in dini inançları, sadece Sünni Müslümanları hedef almaz, aynı zamanda Şii Müslümanlarına, Hristiyanlara ve diğer dini azınlıklara da yönelik şiddetli bir nefret taşır. IŞİD, Şii mezhebini “kafir” olarak görür ve onları hedef alır. Bunun yanı sıra, Hristiyanlar, Ezidiler ve diğer dini azınlıklar da IŞİD’in zulmüne maruz kalmıştır. IŞİD’in dini söylemleri, çoğu zaman mezhepçilik, ırkçılık ve ayrımcılıkla karışmıştır, bu da grubun inançlarının ne kadar sapkın bir noktaya geldiğini gösterir.

IŞİD’in dini şiddetini haklı gösterebilmek adına, Sünni İslam’ın en katı yorumlarını kullanması, aslında İslam’ın temel öğretilerini tamamen çarpıtan bir yaklaşımdır. İslam, farklı mezhepleri ve inançları hoşgörüyle kabul etmeyi öğütler. IŞİD ise, kendi ideolojik ve dini görüşlerini başkalarına dayatmakta ve diğer inançları yok saymaktadır.

Sonuç: IŞİD ve İslam

Sonuç olarak, IŞİD’in dini, İslam’ın gerçek öğretileriyle bağdaşmayan ve aşırı yorumlara dayalı bir anlayışa sahiptir. Bu grup, Sünni İslam’ın en radikal yorumlarını benimseyerek, dini şiddet ve nefret yaymayı amaçlamaktadır. Ancak, dünya genelindeki çoğu Müslüman, IŞİD’i İslam’ın temel değerlerine ve hoşgörüye tamamen karşıt bir grup olarak görmektedir. İslam, barış, adalet ve eşitlik dini olarak kabul edilirken, IŞİD’in şiddet eylemleri ve mezhepçilikten beslenen ideolojisi, bu dini anlayışa zarar vermektedir. IŞİD’in dini, sadece kendi ideolojik sapkınlıklarına hizmet eden bir araçtır ve bu tür bir inanç, İslam dünyasında ve tüm dünya genelinde geniş çapta reddedilmektedir.
 
Üst